İZMİR’DEN BİR HEMŞEHRİMİZ “ZEKİ KARA” Biyografi Yazısı

İZMİR’DEN BİR HEMŞEHRİMİZ “ZEKİ KARA” Biyografi Yazısı

Bugünkü paylaşımımızda ZEKİ KARA’yı bahsedeceğiz, nedeni ise insan olarak biraz bakış açımızı değiştirmek!

Derneğimiz kurucularından Abdulvahap Dumlu’nun çok güzel bir sözü var “Değerlerinize, sevdiklerinize onlar hayattayken sahip çıkın, ziyaret edin kaybettikten sonra değil”

Çokta doğru bir söz. Hayatta hiç bir zaman iş bitmez, işin sonuda gelmez. Dünyanın bin bir türlü meşakketi insanların gerek kendine, gerek sevdiklerine ve gerekse değerlerine zaman ayırmasına fırsat vermiyor. Buna istinaden narlıderede yaşayan bir değerimize dikkat çekmek istedik, evet bu fani dünyada her canlı ölümü tadacaktır gerçeğiyle hemşerilerimize ölüm haberleri vermenin yanı sıra zaman zaman’da yaşayanlardan dem vurmaktır amacımız.

Zeki KARA dürüstlüğü ve Yaşına göre çalışkanlığı ile toplumumuzun gözünde en güzel erdemliliğe kavuşmuştur bize göre. İnsanın fıtratında olan çalışma gereği ve topluluk içinde yaşamı insan için önemli bir ihtiyaç.Bu nedenle toplumların kendi içleri ve çevrelerinde gerek alışveriş gerekse sosyal yaşantılarının güzergahında dürüst insanlara ihtiyacı vardır. Hal böyle olunca mütevazi bir yaşam şeklini kendine idol yapan ve kendi

değimiyle dilinden düşürmediği” Helalinden” kelimesiyle satışına başlayan esnafımız Zeki KARA’ya değineceğiz. Narlıderede dürüstlüğü ve çalışkanlığı ile hemen hemen herkes tanır.

Özellikle ılıca mahallesinde günün belli saatlerinde belli yerlerde durup müşterilerini bekler, ona gelen müşterilerinin hemen hemen hepsi onun huyunu bilir, oda müşterilerinin tek tek huyunu bilir, duruma göre kimine şaka, kimine ciddi davranarak ürünlerini satmaya çalışır, ha bu arada işin ticari yönü bittikten sonra pozisyon uygunsa mutlaka bir, iki dini bilgide paylaşmadan rahat etmez. Genelde ikindi vakti sonrası merhum hasan turhanın kahvesinin önüne mütevazi arabasını çeker amacı kahvede bir iki yorgunluk çayını yudumlayıp hemşerileri ile bir kaç kelam edip huzur bulmaktır, e tabiki “akşam siftahı” diyerekten birazda tezgahından mal satmak onu mutlu edecektir. son birkaç oyun oynayıp saat 17:00- 18:00 gibi kahveden ayrılacak olan duyarlı hemşerilerimiz ondan sebze ve meyve alıp evlerine giderler, hatta ondan mal almayı kendisine bir sorumluluk gibi gören çok duyarlı örnek hemşerilerimizde vardır, bu kişilerin ismini burada zikretmeyi gerek görmüyoruz çünkü onlar zaten toplumumuzun yüreklerine kalplerine isimlerini yazmışlar. Zeki KARA işlerinin yanısıra ılıca camii’inde cuma günleri cuma namazı öncesi ve sonrası bir komutan edasıyla camide yer bulamayan cemaatin namaz kılması için, bahçeye gözüne kestirdiği cemaat üyelerinden birkaçına kilim sardırır ve toplatır,işe iştirak ederek bunu kendinde bir sorumluluk olarak görür, cemaat dağıldığılda elini tutup hal hatır soran birini denk getirdimi onun elini çift elle kavrar, onunla sohbet ederken amacı önceden aklına yazdığı cami giriş çıkışlarında adapta ufak tefek kusuru olan kişiyi (çok su kullanan, halı işine el atmayan,cami girişine ayakkabısını gelişi güzel ortada bırakan)lara elini tuttuğu kişiye bu konuları yanlış işler diye anlatırken biraz sesli sohbet ederek aslında duyurmak istediği kişilere Konuyu bir ustalıkla duyurur amacı kurallara uydurmaktır tabi ALLAH rızası için yapıyorum diyerek bu görevi her insanın yapması lazım v,s der ve cemaati de hizmete ve kurallara uymayı teşvik etmeyi ihmal etmez. Etmez! ama elini tuttuğu kişi yandı bu arada, zaten hoca cumayı baya uzattı diye aklından geçiren kişi eyvah zeki abiyede yakalandım diye çaresizlik içinde kıvranırken tek umudu kapı önüne yanaştırdığı tezgahından biri bir şey alırsa kurtulma olanağı olur,. O dürüst, nurlu sevecen ve çalışkan bir insandır, şerefiyle ekmeğini kazanmaya bakar dedikodu yapmaz iyi adamın arkasından iyiliğini bahsederek mutlu olur, dua eder şükreder.

Asla çürük mal satmaz, tezgahındaki ürünlerini sürekli elden geçirerek varsa sorunlu ürün hemen imha eder, Ne kadar alışveriş yaparsanız yapın hesabını düzgün tutar,bir lira alacağınız kalsa dahi onu mutlaka verir. cimriliği yoktur tam aksine çok merttir, ürünlerinden ister alın ister almayın size ikram eder. Alışveriş sırasında müşterileri kendisine sormadan o malının kalitesini ve fiyat olarak pazardan dahi aşağı olduğunu söyler ve hakikatende dedikleri doğru çıkar. Bunun farkında olan müşterileri kendisini gördüklerinde alış veriş yaparak

-Zeki abi hakikaten senin domatesin fiyatı pazardan ucuz

-Senden aldığım kavunun tadı harika

v.s gibi iltifatlar çok hoşuna gider mutlu olur ve ardından kendisi de söze girer

-Yaaa ben sana demedimmi iyi diye, ucuz diye az kalmış gel bunları da sana veriim, başkada yoook ha der biraz daha ürün satmak ister.

Zaman, zaman hemşeri ve arkadaşları kendisinin ürün ve fiyatlarını methettiğinde, başarısının sebeplerini çok eskiden beri esnaf olduğunu ve bunun kendisinde büyük tecrübeler yarattığını mutlulukla anlatır. Bazen hemşerileri ona takılarak malını yarı fiyatına almak isterler böylelikle hoş bir sohbet olur, çekişmeler olur amaç şakalaşmak günün strsini atmaktır.

Evet sözün sonunda biz dernek yönetimi olarak Zeki KARA abimize öncelikle sağlık, mutluluk, güzellikler diler ve kendisini çok sevdiğimizi belirtiriz, Narlıderede yaşayan hemşerilerimizinde Bu güzel insanı gördüklerinde hal hatır sormalarını bu arada alışveriş yapmayı da ihmal etmemelerini saygılarımızla belirtiriz

“Değerlerinize, sevdiklerinize yaşarken sahip çıkın, ziyaret edin kaybettikten sonra değil!”

Hoşça kalın, esen kalın

BAYAZIT-DER İZMİR YÖNETİM KURULU ÜYELERİ