Hz.Nuh Büyük Tufan Sonrası Anadolu’daki Arkeolojik İzleri Konferansı

Hz.Nuh Büyük Tufan Sonrası Anadolu’daki Arkeolojik İzleri Konferansı

Narinkale Gazetesi

Ankara Anadolu Medeniyetler Müzesi içinde Ağrı Nuh’un gemisi araştırma ve eserleri koruma vakfının organizasyon ile Hz.Nuh Büyük Tufan Sonrası Anadolu’daki Arkeolojik  İzleri Konferansı düzenlendi.

23.Dönem Ağrı Milletvekili Hanifi Alır, Doğubayazıt Nuh'un Gemisi Arama Kurtarma Derneği Başkanı ve aynı zamanda İnanç Turizmi Araştırma ve Geliştirme Derneği Başkanı olan Ahmet Ertuğrul ve davetilerin katılımıyla yapılan Hz.Nuh Büyük Tufan Sonrası Anadolu’daki Arkeolojik  İzleri Konferansı büyük ilgi gördü.

17-18 Aralık 2025 tarihinde yapılan konferansta konuşma yapan Turizmci Ahmet Ertuğrul konu ile alakalı detaylı bilgileri katılımcılarla paylaştı.

Konferansın ardından Basın Bülteni paylaşıldı;

Değerli Basın Mensupları,

Büyük Tufan sonrası “İnsanlığın 2.Doğuşu” olarak kabul edilen Hz.Nuh’un Gemisi’nin giz gizem yüklü hikayesini, Kültürel Miras kapsamında incelemek/araştırmak amacıyla yaptığımız Konferansımıza gösterdiğiniz yakın ilgiden dolayı hepinizi saygıyla selamlıyoruz.

Yaklaşık 5.000 senelik kadim ve her daim gizemini koruyan hikâyesiyle Büyük Tufan ve Nuh’un Gemisi, insanoğlunun öteden beri merak ve ilgisini çekmekte, asırlardır insanlar muhtelif sebeplerle o kutlu seyahatin sembolü olan Gemi’nin Büyük Tufan’dan sonra indiği/oturduğu yerin ve İnsanlığın yeniden doğuşuna vesile olan bu seyahatin izlerini sürmekteler.

Büyük Tufan’ın meydana geldiği yer, Tufan’ın bölgesel/lokal mi küresel mi olduğu, Nuh’un Gemisi’nin seyri ve Tufan dindikten sonra Gemi'nin oturduğu Dağ konusunda Dünya bilim insanları ve ilgili çevrelerde farklı görüş ve değerlendirmeler olsa da yaygın kanaat, Gemi’nin Ağrı Dağı’na oturduğu yönündedir…

Asırlar evvel kopan Büyük Tufan; Semavi dinlerde özellikle Tevrat’ta uzun uzadıya anlatılmakta; Gemi’nin evsafı, ölçüleri ve Gemi’ye alınan insan ve hayvanlara dair hayli kapsamlı izahlar yapılmaktadır. Keza, Kur’an ayetleriyle de Tufan hadisesi, sebep ve sonuçlarıyla insanlık açısından ibretnüma bir hadise olarak anılmaktadır. İlahiyatçı uzmanların ifadesiyle başta Nuh ve Hûd sureleri olmak üzere 40 kadar sürede doğrudan ve/veya dolaylı olarak Tufan’dan ve Hz.Nuh’tan söz edilmekte, kadim gelenekte zaten Hz.Nuh, Ul’ul azm, yani beş büyük peygamberden biri olarak kabul edilmektedir.

Efendim, özü itibariyle türlü sebeplerle Gemiye bin(e) meyenlerin helâkıyla biten o hazin sonu hazırlarken, Hz.Nuh’a inanıp Gemiye binenlerin ise o feci ölümden/yokoluştan nasıl kurtuldukları ve bu kurtuluşun “İnsanlığın 2. Doğuşu” nu müjdelediğine dair dünyanın dört bir yanında nice anlatıya konu olan Büyük Tufan’ı konuşacağız..

Bu bağlamda, tarih boyunca dünyanın her yerinden, farklı kültür ve uygarlıklara mensup her dinden, ırktan insanlar ‘Aynı Geminin Yolcuları’nın evlatları olarak, atalarının ve ortak kutsalları olan Nuh’un Gemisi’nin izini sürmeye devam ederken, bilim insanları ve araştırmacılar da bu olağanüstü olayın izini sürmeye, bu tarihi gizeme kayıtsız kalmayacaklardı, elbet…

 Ağrı Dağı Nuh’un Gemisi Araştırma Vakfı olarak yıllardır, yurt içi ve yurt dışından konuya ilgi duyan kişi ve kuruluşlarla, yörenin kültür ve turizm değerlerinin tanıtılmasına katkıda bulunmak ve Nuh’un Gemisi’nin indiği/oturduğu yer olarak yaygın kabul gören Ağrı Dağı’nın, ulusal ve uluslararası alanda hakkıyla tanınır/bilinir kılınması için muhtelif ülkelerde özellikle de ilk ve en büyük Nuh’un Gemisi Müzesi’nin bulunduğu Hong Kong da sempozyumlar, seminerler, sergiler, çalıştaylar, konferanslar yapmaktayız.

Kutlu metinlerde ifadesini bulan, “Ey gök suyunu tut ve ey yer suyunu yut” nidası ile “Geminin Dağ’a oturduğu…”na dair anlatının açık izahı ile Nuh'un Gemisi'nin Ağrı Dağı'na oturduğuna ve İnsanlığın 2. Doğuşunun buradan başladığına dair başta kıta Avrupa’sı olmak üzere, Amerika ve Uzak Doğuda yaşayan farklı dinlere mensup insanlar güçlü ve yaygın bir inanç ve merakla Ağrı Dağı’na yönelmekte, bu da bilimsel, kültürel bir merakla beraber Dağı; insanlık için önem ve öncelik arz eden, korunması ve tanıtılması gereken bir “Kültürel miras alanı” haline getirdiği gibi açık ara cazip, mitolojik öğelerle özel ve özgün bir tırmanış rotası kılmaktadır…

Ağrı Dağı’na kuzey yamacından/Iğdır’dan çıkarak ilk zirve yapan Seyyah F.Parot der ki, Nuh’un Gemisi iki yüz adım çapında bir alandadır.

Tufan’dan kurtulan Peygamber ve ahfadını taşıyan Gemi’yi başına buyur eden Ağrı/Ararat; gizemi, görkemi kadar, ülkemizin çatısı ve Dünyanın en yüksek 2. Zirvesi olarak sarp yamaçları ve her mevsim karlı buzullarla kaplı azameti ve görkemiyle, tarihte nice anlatıya, destana konu olmuştur. Mesela Venedikli büyük Kâşif Marco Polo 1272 yılında "Her dağa çİkİlabilir ama, Ararat’a kati surette çİkİlamaz” demişse de; 1829 yılında Iğdır üzerinden Ağrı’ya tırmanıp zirve yapan ilk insan olarak da tarihe geçen Alman doğa bilimci ve seyyah Friederik Parrot, kendisinden sonra Dağ’a gelecek olanlara ilham veren başarı hikayesini anlattığı “Ararat’a Yolculuk” kitabında, Geminin burada olduğuna dair gözlem ve kanaatlerini yazdıktan sonra, Nuh'un Gemisi'nin muhtemel 200 adım çapında bir alanda olduğundan söz eder.

2022 Mayıs’ında Ağrı Doğubayazıt’ta Doğubeyazıt İnanç Turizmini Araştırma ve Geliştirme Derneğinin ev sahipliğinde, Dağın yamacındaki mütevazı Noah’s Ark tesislerinde yaptığımız, üç gün süren “Büyük Tufanın Ağrı Dağındaki Arkeolojik İzleri” sempozyumuna, Dünyada 15 ülkeden üniversitelerin Arkeoloji, Jeoloji, Sümeroloji, Hititoloji, Teoloji, Prehistorya, Tarih ve Sanat Tarihi kürsülerinden ve dağcılık spor ve disiplinlerinden alanında yetkin akademisyen ve uzmanların katılımı ve ilginç bildirileriyle “Ülkemizin Çatısı’ Ağrı Dağı’nda saklı olduğuna inanılan Nuh’un Gemisi’ne dair hayli çarpıcı bildirileriyle, “İnsanlığın II.Doğuşu” olarak kabul edilen Büyük Tufan’a ışık tutmaya çalıştılar.

 Yine 2023 yılında Gürcistan’ın başkenti Tiflis’teki yüz yıllık Teknik Üniversitenin ev sahipliğinde, Derneğimiz, Iğdır Üniversitesi ve ABD den Andrevs Üniversitesi ile işbirliği halinde “Uluslararası Nuh Tufanı'nın Aras ve Kura Havzasındaki Arkeolojik İzleri” sempozyumu ve yine aynİ sene Ankara’da Anadolu Medeniyetleri Müzemizde yaptİğİmİz “Uluslararası Nuh Tufanı'nın Anadolu’daki Arkeolojik İzleri” Sempozyumlarİ da aynİ anlayİş ve maksatlarla yapİlmİş, ilgili çevrelerde ulusal ve uluslararasi alanda oldukça rağbet gören, beğeni ve ilgiyle izlenen bu programlar, bu kültürel etkinliklerin sürdürülmesi yönünde bizi yüreklendirmiştir…

Anadolu Arkeolojisi ve müzeciliğimizin gözbebeği Anadolu Medeniyetleri Müzemizde bir kez daha yurt içinden ve yurt dİşİndan farklİ üniversitelerden ve alanİnda uzman katİlİmcİlarİn sunumlarİyla, aynİ gemide yol alan atalarİnİn dünyanİn dört bir yanİna yayİlan yol arkadaşları olarak yine aynİ Gemide olmanİn bilinciyle, insanlİğİn kültürel mirasİ kapsamİnda Hz.Nuh’un Gemisi’nin izini sürmeye devam ediyoruz.

İlgi ve desteğinize teşekkür ederiz.

Ağrı Dağı Nuh’un Gemisi Araştırma Vakfı