Toplum mühendisliği kavramı, son yıllarda siyasette sıkça duyduğumuz ve üzerinde düşünmemiz gereken bir olgu haline geldi. Seçim zamanları, özellikle de böylesine kritik bir dönemde, bu kavramın ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
Ağrı halkının önünde beliren seçim süreci, adayların vaatleri, tanıtımları ve tabii ki de halkın beklentileriyle dolu bir zaman dilimi olarak karşımıza çıkıyor. 31 Mart seçimleri, Ağrı’nın geleceğini belirleme potansiyeline sahip kritik bir dönemeç olarak karşımıza çıkıyor. Ağrı’nın kaderini şekillendirecek isim olarak Ak Parti Belediye Başkanı adayı Avukat Mehmet Salih Aydın ön plana çıkıyor.
Son günlerde mahallelere inip ev ev dolaşması, halkın büyük ilgisini çekmeye başlamış durumda. Özellikle yayınladığı kendini tanıtan Kürtçe video, kısa sürede on binlerce kişiye ulaşmış ve bu da Aydın’a olan destek ve ilgiyi artırmış görünüyor. Aydın’ın son zamanlarda Ozanlar ve Dengbejlerin evlerine yaptığı ziyaretler ve Yaşar Kemal’in dengbejlik geleneğini yeniden hatırlatarak Dengbejlere olan saygısını göstermesi, halk arasında büyük yankı uyandırdı. Bu tür kültürel dokuya saygı gösteren ve yerel değerlere önem veren bir adayın ortaya çıkması, halkın desteğini kazanmasını sağlamıştır.
Ancak, seçimlerde sadece kişisel nitelikler değil, adayların sunduğu politika ve çözüm önerileri de önem taşıyor. Ağrı’nın karşı karşıya olduğu sorunlara yönelik somut çözümler sunan adaylar, seçmenin dikkatini çekmekte ve desteklerini kazanmakta olup Avukat Mehmet Salih Aydın bu durumu ziyadesiyle sağlayan biridir.
AK Parti Ağrı Belediye Başkanı Adayı Avukat Mehmet Salih Aydın’ın halkla olan etkileşimi ve proje tanıtımları, halkın gözünde tekrar daha fazla değer kazanmasını sağladı. Ancak, seçim sürecinde karşılaştığımız toplum mühendisliği girişimleri, birlik ve beraberliğin önündeki en büyük engellerden biri haline gelmiş durumda. Özellikle de Ağrı gibi çok kültürlü ve çeşitli kesimlere sahip bir şehirde, birlik ve beraberlik mesajlarına rağmen bazı fitneci kişilerin ortamı germeye çalışması oldukça üzücü.
Seçimler, bir demokratik süreç olmanın ötesinde, toplumun bir araya gelme ve geleceğini belirleme sürecidir. Ancak, bu süreci olumsuz etkileyen toplum mühendisliği girişimleri, asıl amaca hizmet etmekten uzaklaşıp kaos ve ayrışma ortamı yaratmaktadır. Bu nedenle, Ağrı halkı olarak birlik olma ve birlikte hareket etme çağrılarına daha fazla kulak vermeli, fitne ve fesatçılara karşı birlikte durmalıyız. Seçimin sürecinde yaşanan oyunlara karşı, sağduyulu bir şekilde hareket ederek, adil ve şeffaf bir seçim süreci geçirmeliyiz. Toplum mühendisliği girişimlerine karşı dikkatli olmalı, manipülasyonlara ve provokasyonlara karşı direnç göstermeliyiz. Ancak bu şekilde, gerçek anlamda demokratik bir seçim süreci yaşayabilir ve şehrimizin geleceğini hep birlikte şekillendirebiliriz.
Seçime sayılı günler kaldı Yeni Bir AĞRI için iyi kararlar verelim. Toplum Mühendisliği yapanlarla bu gayeyle hareket edenlerin hep kaybettiğini unutmayalım.