Başbakan Erdoğan, açılışlar yapmak üzere geldiği Ağrı izlenimlerini, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı’nın yeni hizmet binası açılışı töreninde anlattı. Başbakan “içler acısı bir durum..” dediği Ağrı’lı bir hemşehrimizin ev ziyaretini şöyle anlattı:
“Kısa bir süre önce Ağrı’daydım. Merkeze inerken, hemen bir yüzüncü yıl mahallesi var. YiBO’ya uğradık, karne dağıttık. En başarılı olan iki üç çocuğun adreslerini aldım, akşam size uğrayacağız dedik. Yanımda eşim kızım, Milletvekili arkadaşlarımız, Valimiz Belediye Başkanlarımız şöyle uğradık. Tabi içler acısı bir durum. Nedir?. Ev, yanında ahırı iç içe. E tabi orada bir insanca yaşam söz konusu değil. Siz orada bir alt yapı yatırımı da yapamazsınız zaten. Sordum kaç çocuğun var diye, beyi de daha yeni ölmüş, 11 tane çocuğundan bahsetti. 11 çocuk iki göz odada kalıyorlar. Onlar da oda değil yani. Banyo falan hak getire.
Biz dedik, size buralarda evler yapsak, toplu konut olarak gelip girsek, tabi saf saf o hanım kardeşimiz, isteriz. Üstelik biz size üç oda bir salon yaparız dedim. isteriz dedi. Hemen başladılar, hayvanları ne yapacağız dediler? Dedik ki hayvanlar için organize bölgeler oluşturuyoruz. Oraya da onları koyarız. Onlar da size ait olarak onların beslenmesi, sütünü oradan alırsın, birkaç tanesi baktım ki hemen orada takoz koymak istediler. Ortalığı karıştırma, engelleme, şuradaki yaşama insanca yaşam diyebilir misin? Ne alt yapı var ne bir şey var. Burada insanlar suya yeni ulaşıyor.
Valimle belediye başkanıma onu söyledim. Görüşeceksiniz, ikna edeceksiniz, bizim buraya TOKi’yle girmemiz lazım, kentsel dönüşümle buraları projelendirmemiz lazım. En kötü ihtimalle, tarım köylerinde yaptığımızı yaparız. Yani şehirle, hayvan beslemenin iç içe olduğu bir yapı artık bu modern dünyada uygun düşmüyor.”
Başbakan’ın anlattığı bu ziyaret, büyük bir problemin özet olarak küçük bir resmidir.. Çok şey anlatmaktadır.. Çok yönlü değerlendirilebilir..
Kısa süre önce, Kentsel dönüşüm projelerinin kentlere güzellik ve modernlik kattığını belirterek “Kentsel Dönüşüm, şehirlerin güzelleşmesi ve insanların yaşayabilecekleri ve rahat edebilecekleri bir projedir. En güzeli, uygulandığı yerlerde insanlar mağdur değil, mutlu olmaktadırlar. Onun için, ‘Kentsel Dönüşümü yatırım programlarına dahil edip önemsemek, küçükte olsa bir şekilde başlatmak gerekir..” demiştik.
Sayın Başbakan’ın Kentsel dönüşüm projeleri üretilmesine yönelik talimatı, başlangıç olmak adına çok önemlidir.
Ancak; Hayvancılıkla uğraşan aileler söz konusu olunca yaptırılacak konutların, hayvancılık yapan esnafın aynı zamanda hayvancılık işini de yapabilecekleri şekilde projelendirilmesi gerekmektedir. Zaten bunu ifade etmek amacıyla ve endişeleri dile getirmek için Sayın Başbakan’a “Hayvanları ne yapacağız?” şeklinde soru yöneltildiği anlaşılıyor.
Geçmişte köy ve şehirlerde yaptırılan deprem ve sosyal konutlardaki bu eksiklikler hayvancılıkla uğraşanları bir hayli zor duruma bırakmıştı. Diyadin, Çaldıran, Bingöl, Ağrı ve daha birçok yerde Tip projelerle yaptırılmış olan çok sayıda örnek var. O tarihlerde, köyler de bile yaptırılan konutlarda hayvan barınağı yaptırılmaması bu soruyu akla getirebiliyor..
Doğu Anadolu’nun hayvancılıkla uğraşan birkaç ilinde olduğu gibi Ağrı’da da hayvancılık köy ve yaylalardan şehir merkezlerine kaymıştır. Çünkü besicilik ve ticaret yapan esnaf yanında, münferit olarak hayvancılık yapan çok sayıda aile var.
Hayvanlar için “organize bölgeler” oluşturulsa bile, kentsel dönüşüm projelerinde konutların durumu ve konumunu bu hassasiyetleri dikkate alarak değerlendirmek gerekir..
O bakımdan, “içler acısı bir durum” ama hayvancılıkla uğraşanların sanatı icra ettirme mecburiyeti var.. Alt yapı oluşturulduğunda modern Dünya’nın nimetlerinden kim istifade etmek istemez ki?..
